Eski Bir Tarihte Vefat Etmiş Kişilerle ilgili Bilgilendirme

  • Görüntüleme: 1703
  • 26 Mayıs 2017

Eski Bir Tarihte Vefat Etmiş ve Tarafımızca Yerinde Ölü Muayenesi Yapılmamış ve Defin Ruhsatı Düzenlenmemiş Kişilerin Nüfustan Düşürülmesi Konusunda Bilgilendirme

 

Sayın Aile Hekimleri;

İlimiz genelinde yeni düzenlemeler sonucunda yerinde ölü muayenesi ve defin hizmetleri TSM ler aracılığıyla yürütülmektedir. Ancak il genelinde hekimlerimize daha önceden vefat etmiş olup nüfus kayıtlarında hala yaşıyor olarak görünen kişilerin nüfus kayıtlarından düşürülmesi için ölüm belgesi almak üzere sürekli olarak usulsüz başvurular yapılmaktadır. Bu konu da sıkıntıların temel sebebi bu konuda asli görevli olan İl/ilçe nüfus müdürlüklerinde görevli olup mevzuat konusunda bilgi sahibi olmayan personellerin hatalı yönlendirmesi ya da işlemin ilgili mevzuat çerçevesinde ve usulüne uygun olarak yapıldığı zaman işlemin daha uzun süreceğinin düşünülmesidir. Bu nedenlerle de halkımız yanlış ve usulsüz işlem yapmak üzere hekimlerimize yönlendirilmekte ve hekimlerimizden sahte evrak düzenlemesi talep edilmekte olup bu konuya itiraz eden hekimlerimiz ise hastalarıyla karşı karşıya gelmektedir.

 

Bu konuyla ilgili mevzuat incelendiği zaman;

 

5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu

 

Ölüm ve Gaiplik

Bildirim süresi ve yükümlü olanlar

MADDE 31- (1) Ölüm olayını;

a) Şehir ve kasabalarda 24/4/1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu gereğince defin ruhsatı vermeye yetkili olanlar,

b) Köylerde, varsa resmî tabip veya sağlık kuruluşu yetkilileri, yoksa köy muhtarları,

c) Hastane ve bakım evi gibi sağlık kurumlarında kurum amirlikleri,

ç) Askeri birliklerde tabipler veya iç hizmet mevzuatına göre kıta komutanlıklarınca görevlendirilmiş olanlar ve askerlik şubeleri,

d) Doğal afetlerde mülkî idare amirlerince görevlendirilecek memurlar,

e) Adlî olaylarda ve kazalarda ilgili Cumhuriyet savcılıkları,

olayın meydana geldiği tarihten itibaren, dış temsilcilikler ise olaydan haberdar oldukları tarihten itibaren on gün içerisinde Genel Müdürlüğe ya da nüfus müdürlüğüne bildirmekle yükümlüdürler.

(2) Kanunî süre geçtikten sonra nüfus müdürlüklerine gelen ölümlere ait tutanaklar resmî sağlık kurumları kayıtlarına veya diğer resmî belgelere dayanılarak düzenlenmiş ise nüfus müdürlüklerince kabul edilip işleme alınır.

(3) Yurt içinde meydana gelen ölümlerde, ölüm nerede meydana gelmişse o yerin nüfus müdürlüğüne, ölüm yerinin tespit edilememesi halinde ceset nerede bulunmuşsa o yerin, ölüm bir taşıt içinde olmuşsa bu taşıttan çıkarıldığı yerin nüfus müdürlüğüne bildirilir.

(4) Ölenin kaydı yok ise yapılacak soruşturma sonunda Türk vatandaşlığı ve ailesi tespit edildiği takdirde doğum tutanağı düzenlenerek aile kütüğüne önce doğum, sonra ölüm olayı işlenir.

 

Ölü olduğu halde aile kütüklerinde sağ görünenler

MADDE 33- (1) Ölmüş olduğu halde aile kütüklerinde sağ görülenlere ait ölüm tutanakları, ölüm olayını gösterir belge ile başvurulması halinde nüfus müdürlüklerince düzenlenir ve gerekli işlem yapılır. Herhangi bir belge ibraz edilememesi durumunda ölüm beyanının doğruluğu nüfus müdürlüklerince tahkik ettirildikten sonra düzenlenecek ölüm tutanağı, mülkî idare amirinin emri ile işleme konulur.

 

Madde 33’te de belirtildiği gibi hekimlerin ölü muayenesini yapmamış olduğu kişilere ölüm belgesi düzenleme gibi bir zorunluluğu bulunmamakta olup, bu işlemi yapmak ayrıca ‘Resmi Evrakta Sahtecilik’ fiilini oluşturmakta olup hekimlerimiz açısından hukuki sorunlar yaratacağı kaçınılmazdır. Bu nedenle işlemlerin sadece ilgili mevzuat çerçevesi yapılması gerekmektedir.

 

                                                                                              Dr. Gökhan ERDOĞAN

                                                                                              ŞUAHED Hukuk Kom. Bşk.

PAYLAŞ: